Ana Sayfa Anne olmak Mutsuz çocukların annelerinin her gün yaptığı 5 alışkanlık

Mutsuz çocukların annelerinin her gün yaptığı 5 alışkanlık

1019
0

Annelik, sevinçlerle dolu olduğu kadar zorluklarla da dolu bir yolculuktur. Bazen farkında bile olmadan, bazı alışkanlıklarımız çocuklarımızın mutluluğunu etkileyebilir. Bu davranışları tanımak, daha tatmin edici bir aile ortamı yaratmanın ilk adımıdır. İşte çocukların mutsuzluğuna katkıda bulunabilecek 5 yaygın alışkanlık ve bunları olumlu uygulamalara nasıl dönüştürebileceğiniz.

1. Çocuğunu sürekli başkalarıyla kıyaslamak

Kıyaslama, bir çocuğun özgüveni için en zararlı alışkanlıklardan biridir. İster kardeşleriyle, ister kuzenleriyle, ister sınıf arkadaşlarıyla olsun, bu kıyaslamalar yıkıcı bir mesaj iletir: “olduğun gibi yeterince iyi değilsin”.

Komşumun kızını her zaman daha çalışkan kuzeniyle karşılaştırdığını hatırlıyorum. Zamanla, kızı sınavlarda kaygı geliştirdi ve yeteneklerine olan tüm güvenini kaybetti.

Kıyaslamak yerine, çocuğunuzun benzersiz özelliklerini kutlayın. Küçük görünseler bile çabalarını ve kişisel gelişimini takdir edin. Bu yaklaşım, çocuğunuzun kendisi hakkında olumlu bir imaj geliştirmesine yardımcı olacaktır – başkalarıyla karşılaştırılarak değil, kendi değerleri üzerine kurulu bir imaj.

2. Duygusal bağlantı anlarını ihmal etmek

Yoğun günlük hayatımızda, ebeveynliğin pratik yönlerine – beslemek, giydirmek, ödevlere yardım etmek – odaklanırken duygusal bağlantıyı ihmal etmek kolaydır. Bu derin bağın yokluğu, çocukların aileleriyle çevrili olsalar bile kendilerini yalnız hissetmelerine neden olabilir.

Her gün sadece çocuğunuza ayrılmış bir an ayırın. Bu, dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan 15 dakikalık bir sohbet, birlikte bir yürüyüş veya yatmadan önce bir sarılma kadar basit olabilir. Bu gerçek varlık anları, çocuğunuzun gerçekten görüldüğünü ve sevildiğini hissetmesi için çok önemlidir.

Bu bağlantı anlarını nasıl yaratabilirsiniz

Elektronik cihazlarınızı kapatın, günü hakkında açık uçlu sorular sorun ve cevaplarını gerçekten dinleyin. Bu küçük günlük ritüeller, çocuğunuz için duygusal güvenliğin sağlam bir temelini oluşturur.

3. Gerçekçi olmayan beklentiler dayatmak

Çocuğun yaşına ve yeteneklerine göre çok yüksek veya uygun olmayan beklentilere sahip olmak aşırı baskı yaratır. Bu baskı, her zorluğu bir öğrenme fırsatı yerine bir kaygı kaynağına dönüştürebilir.

Çocuğunuzu gerçekten tanımak için zaman ayırın – güçlü yanlarını, zayıf yönlerini ve kendine özgü öğrenme hızını. Beklentilerinizi kim olduğuna göre ayarlayın, kim olmasını istediğinize veya toplumun beklentilerine göre değil.

OKU :  Bir ebe tarafından - kitapların size söylemeye cesaret edemediği hamilelik hakkında 5 gerçek

Mükemmellik yerine ilerlemeyi teşvik edin. Sonuçlar kadar çabaları da kutlayın ve çocuğunuza öğrenmenin bir varış noktası değil, sürekli bir süreç olduğunu gösterin.

4. Kendi duygusal ihtiyaçlarını görmezden gelmek

Sürekli olarak kendi refahını ihmal eden bir anne, istemeden de olsa çocuklarına kendini feda etmenin normal ve beklenen olduğu mesajını iletir. Ayrıca, duygusal tükenme, çocuklarımızın ihtiyaçlarına sabır ve empatiyle yanıt verme kapasitemizi azaltır.

Kendinize bakmak bencillik değil – gereklidir. Kendinize dinlenme ve yenilenme anları tanıyın. Okuma, yürüyüş veya sadece bir fincan çayla birkaç dakikalık sessizlik olsun, bu molalar çok önemlidir.

Çocuklarınıza sınırlarına saygı göstermenin ve ruh sağlığına özen göstermenin önemli olduğunu gösterin. Böylece onlara denge ve özsaygı hakkında değerli bir ders vermiş olursunuz.

5. Ağırlıklı olarak eleştiri yoluyla iletişim kurmak

Etkileşimlerimiz düzeltmeler, eleştiriler veya talimatlarla domine edildiğinde, aile atmosferi ağırlaşır. Ağırlıklı olarak yanlış yaptıkları şeyleri duyan çocuklar, kendileri hakkında olumsuz bir imaj geliştirirler.

“5’e 1” kuralını benimseyin: her düzeltici yorum için, içten bir iltifat etmek veya minnettarlık ifade etmek için beş fırsat bulun. Çocuğunuzun küçük olumlu hareketlerini fark edin ve takdirinizi ifade edin.

Eleştirilerinizi şefkatli bir koçluğa dönüştürün. “Her zaman dağınıksın” demek yerine, “Odanın biraz düzenlemeye ihtiyacı olduğunu görüyorum. Bunu birlikte nasıl düzenleyebiliriz?” deneyin.

Daha bilinçli bir ebeveynliğe doğru

Bu alışkanlıkları değiştirmek, özellikle kendinize karşı sabır ve zaman gerektirir. Hiç kimse mükemmel bir anne değildir ve kendi olumsuz kalıplarımızı tanımak, daha olumlu bir ebeveynliğe doğru büyük bir adımdır. Amaç mükemmellik değil, çocuklarımızla daha otantik ve besleyici bir ilişkidir; bu da onların tam anlamıyla gelişmesini sağlayacaktır.

5/5 - (443 votes)

Genç ve bağımsız bir medya olarak, BG-TÜRK Haber Ajansı yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!

Bizi Google Haberler de takip edin !