Ebeveynlik, hayatımızda oynadığımız en önemli rollerden biridir. Ancak, günlük olarak benimsediğimiz bazı alışkanlıklar, farkında bile olmadan ebeveyn otoritemizi zayıflatabilir. Genellikle bilinçsizce yaptığımız bu davranışlar, bizimle çocuklarımız arasında mesafe yaratarak eğitimi daha zorlaştırır.
1. Tutulmayan sözler
Güveni hiçbir şey, sözünü tutmayan bir ebeveynden daha hızlı aşındıramaz. Çocuğunuza “Yarın parka gideceğiz” dediğinizde ve gitmemek için bir bahane bulduğunuzda, ona sözlerin değersiz olduğunu öğretirsiniz.
Yeğenimin, birkaç hayal kırıklığından sonra babasının sözlerine inanmayı bıraktığını hatırlıyorum. “Babam her zaman maçıma geleceğini söyler, ama hiç gelmez” diye üzüntüyle itiraf ederdi. Bu güven kaybı, kapatılması zor bir uçurum yaratmıştı.
Sadece yapabileceğinizden emin olduğunuz şeylere söz verin. Eğer koşullar değişirse, sözünüzü neden tutamadığınızı dürüstçe açıklayın ve bir alternatif önerin.
2. Kurallarda tutarsızlık
Bir gün bir şeye izin verip ertesi gün yasaklamak, çocukta kafa karışıklığı yaratır. Bu tutarsızlık, sınırları belirsizleştirir ve çocukları neye izin verildiğini görmek için sürekli kuralları test etmeye teşvik eder.
Kurallar net ve tutarlı olmalıdır. Eğer hafta içi yatmadan önce ekran kullanımını yasaklıyorsanız, bu kuralı sürdürün. İstisnalar nadir olmalı ve açıkça istisna olarak sunulmalıdır.
Her iki ebeveyn de aynı kuralları izlediğinde, çocuk otoritenin paylaşıldığını ve evdeki tüm yetişkinler tarafından saygı gördüğünü anlar.
3. Kaprisler karşısında pes etmek
Bir çocuk markette kriz geçirdiğinde ve sonunda istediği oyuncağı satın aldığınızda, ona öfke nöbetlerinin istediğini elde etmek için etkili olduğunu öğretirsiniz.
Bu alışkanlık özellikle zararlıdır çünkü çocuğa, sizin hayır demenizin, yeterince ısrar ederse evete dönüşebileceğini öğretir. Zamanla, otoriteniz tamamen aşınır.
Gözyaşları veya öfke karşısında bile kararlarınızda sağlam durun. Pozisyonunuzu sakin bir şekilde açıklayın ve kararınızdan dönmeden teselli sunun.
Kaprislerle nasıl başa çıkılır
Sakin kalın ve anın duygusuna kapılmayın. Bugün pes etmenin yarını daha zor hale getireceğini unutmayın. Bunun yerine empati sunun: “Hayal kırıklığına uğradığını anlıyorum, ama kararımı verdim.”
4. Düzenli olarak bağırmak ve tehdit etmek
Paradoksal olarak, düzenli bağırmak otoritenizi güçlendirmek yerine azaltır. Çocuklar yüksek sese alışır ve sonunda onu görmezden gelirler, sizi dikkatlerini çekmek için daha da yüksek sesle bağırmaya zorlayarak.
“Odanı toplamazsan, tüm oyuncaklarını atarım” gibi uygulamaya niyetiniz olmayan boş tehditler güvenilirliğinizi yok eder. Çocuğunuz kısa sürede sözlerinizin eylemlerle takip edilmediğini öğrenir.
Sakin ve kararlı bir ses tonu, bağırmaktan daha fazla saygı uyandırır. Sistematik olarak uygulamaya hazır olduğunuz gerçekçi sonuçlar belirleyin.
5. Hatalarını kabul etmemek
Mükemmel olduğunuzu iddia etmek ve asla hatalarınızı kabul etmemek, çocuklarınızın saygısını kaybetmenin kesin bir yoludur. “Özür dilerim” diyemeyen ebeveynler, istemeden gurur ve inatçılığı öğretirler.
Çocuklar şaşırtıcı derecede kavrayışlıdır. Siz kabul etmeseniz bile, hatalı olduğunuzu bilirler. Hatalarınızı kabul etmeyi reddederek, dürüstlüğün değer görmediği bir ortam yaratırsınız.
Bir hata yaptığınızda çocuğunuzdan özür dilemek, yetişkinlerin bile hata yapabileceğini gösterir. Bu alçakgönüllülük paradoksal olarak otoritenizi güçlendirir çünkü korkuya değil, özgünlüğe dayanır.
Sağlam bir ebeveyn otoritesi inşa etmek zaman ve tutarlılık gerektirir. Bu beş yıkıcı alışkanlıktan kaçınarak, çocuklarınızla karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki kurarsınız. Unutmayın ki amaç mükemmel bir ebeveyn olmak değil, çocuklarına sevgi ve kararlılıkla rehberlik eden özgün ve şefkatli bir ebeveyn olmaktır.
Genç ve bağımsız bir medya olarak, BG-TÜRK Haber Ajansı yardımınıza ihtiyacı var. Bizi takip ederek ve Google Haberler ! de yer imlerine ekleyerek bize destek olun. Desteğiniz için teşekkür ederiz!
